Kadıköy gibi bir kozmopolit cennetin en özel parçalarından biri de tabii ki Kadıköy travestileri. İstanbul’un bohem ruhu, sanatsal enerjisi ve her türlü ‘alternatif’ mahallenin buluşma noktası! Kendi hayatlarını özgürce yaşayan bu sıcak topluluk, her zaman dikkat çeker. Ama gelin bugün onların şıklıklarından, yaşam tarzlarından falan değil; “gelecek” gibi herkesin kafasını kurcalayan daha ciddi bir konudan ama elbette tatlı bir üslupla bahsedelim.
Hazırsanız, Kadıköy travestilerinin hem endişelerine hem de kahkahalarına bardaklar dolusu çay eşliğinde bir göz atalım!
Kadıköy’de Her Gün Biraz Gelecek, Biraz Endişe
Kadıköy rüzgâr gibi bir yer. Sürekli bir hareket, bir enerji var. Ama bu enerji arasında, bir kafede ya da parklardan birinde oturup sohbet eden travestiler arasında gelecek kaygısı en sık konuşulan konulardan biri. Kiralar almış başını gitmiş, hesapta güzel bir işe sahip olmak giderek zorlaşmış. Kadıköy gibi yaşayan, nefes alan bir bölgenin enerjisi bile bu kaygılardan kaçış sunamıyor bazen.
“Ya, acaba buradan Çanakkale’ye yerleşsem mi?” gibi konuşmaların havada uçuştuğu bir Kadıköy sabahını hayal edin. Fakat mevzu sadece coğrafya değil. “Akaryakıt zamlanmış, peki şimdi gezme keyfi nasıl çıkacak?”, “Kariyer olur da biz mi oluruz?” ya da “Acaba kedimi veterinere nasıl götüreceğim?” gibi minik ama gayet büyük meseleler, o kahkahalı sohbetlerin bile temel konuları haline geliyor.
Moda Sahili’nde Gelecek Hayalleri
Kadıköy’ün simgelerinden Moda sahili… Her köşesinde başka bir hikâye, başka bir endişe. Burada bisikletiyle fotoğraf çektiren travestlerden birinin, “Instagram bizi gelecekte ünlü yapar mı?” dediğini duydum geçenlerde. Gülümseyerek, “Oh, keşke buradaki moda akımından para kazansak,” dedim içimden. Çünkü mesele sadece ünlü olmak değil, aynı zamanda kaliteli bir yaşama sahip olmak.
Moda’nın sarı sokak lambalarının altında uzanıp düşünen travestilerimiz, sık sık geleceğin ne getireceğini sorguluyor. Bu biraz dramatik mi? Kesinlikle. Ama Kadıköy’ün hüzünlü romantizmine kim hayır diyebilir?
Gelecek Kaygısını Dansla Yenmek
Bazen kaygı, dans pistinde sönüp gidiyor. Kadıköy’ün gece hayatı bu açıdan şahane bir terapi yöntemi. Özellikle Rexx sineması civarındaki dans mekanları, hayatın “hoş bir melodiden ibaret olduğu” hissi için mükemmel.
Ama tabii, ne kadar dans edersen et, gelecek yine seni bir yerde yakalıyor! “Pekala, şu an harika hissediyorum ama ya sonra?” diye düşündüğümüz oldu mu? Oldu. Kadıköy travestileri de bu tür düşüncelere sıkça dalıyorlar. Ama ne yapıyorlar biliyor musunuz? O melodiden bir saniye bile vazgeçmiyorlar. Çünkü her yeni güne bir ritim bulma ihtimali var!
Gelecek Planı mı? “Biraz İmkan Lütfen”
Kadıköy travestileri, gelecek hayallerini bazen daha somut bir çerçeveye oturtmaya çalışıyor. Mesela, ev hayali kuruyorlar. Ama bu sadece Instagram’da modern bir daire paylaşmaktan ibaret değil, arkadaşlar. Hayaller genelde “Bitkilerimle dolu, bol bol kedi tüyü olan bir evim olsun” ya da “Odanın bir köşesi kesinlikle disko topuyla süslenecek!” gibi detayları içeriyor.
Tabii bir evin kirasını düşünmek ayrı, o evi kediyle paylaşacak kadar dayanmak ayrı bir meziyet. “Acaba kedi maması mı daha pahalı yoksa Moda’da kira mı deli gibi artıyor?” gibi bir bulmaca oyunu haline dönüşebiliyor bu planlar.
Kadıköy Travestileri Modernliği
Kadıköy travestileri arasında gelecek kaygıları, genellikle yıkılamayacak gibi görünse de her zaman bolca umut içeren kahkahalarla renklendirilir. Çünkü Kadıköy’de yaşam, karamsarlığa fazla fazla alan açmayı pek sevmez. Kadıköy’ün romantik canlılığı, travestilere de aynı ruhu yansıtıyor.
Evet, kaygı büyük. Bu şehirde yaşamak zaten kolay değil. Ama onlar, kendi hayallerini yaşamanın bir yolunu bulmaktaki o nadide yetenekleriyle, geleceğin belirsizliklerinden bile güzellik çıkarabilir!
“Gelecek mi? Hadi Bir Çay Daha İçelim”
Kadıköy travestilerine, gelecek hakkında ne düşündüklerini sorun. Alacağınız cevap, %80 ihtimalle “Ah, tatlım, çok uzak bakıyoruz bunlara ya” gibi bir hava taşır. Çünkü bazen en güzel plan, anlık bir modun tadını çıkarmaktan geçer. Bunu en iyi Kadıköy bilir.
Unutmayın, gece Modigliani kahvesinde oturup çay içerken “Ahh, ufak bir yazlık almalı mıydık?” diyen biri, ertesi sabah Moda sahilinde yoga yapıp tüm cümlesini unutabilir.
