Bugün sizlerle İstanbul travestileri ve ayakkabı seçiminde yaşadıkları zorluklara dair hem eğlenceli hem düşündürücü bir yazı paylaşalım dedik. Güzelliklerin, karmaşanın ve çılgınlıkların şehri. Bu şehirde travesti olmak bir sanat, ama ayakkabı seçimi yapmak tam bir trajikomedya! Sokaklarında yürürken dengede kalmak bir başarı meselesiyken, şıklığı elden bırakmamak da hepimizin hedefi. Hadi başlayalım ayakkabıların büyülü (ve tehlikeli) dünyasına…
Ayakkabının Travesti Modasında Yeri Nedir?
Ayakkabı dediğin sadece moda unsuru değil, bir duruş, bir karakter meselesi. Hele ki travestiler için, sıradan bir aksesuar olmaktan çok uzakta. Görkemli bir stiletto mu, dikkat çekici bir çizme mi, yoksa rahat bir platform topuk mu? Her bir seçim, o günün havasını belirler. Ama işte İstanbul’da yürümek işin içine girince, bu seçimler tam bir stratejiye dönüşür.
Mesela Eminönü’nde alışverişe mi gidiyorsunuz? Orada topuklu ayakkabı giymek, kendi kendinize meydan okumaktan başka bir şey değil. Üsküdar’dan vapura binip Karaköy’e uzanan bir rota mı planlıyorsunuz? Spor ayakkabı şart! Yoksa o taşlı yollar ayaklarınızı 1 saatte pes ettirebilir.
Peki ya Gazi Osman Paşa gibi mahallelerde dolaşmayı seven travestiler? Orada hem göz alıcı hem de sağlam ayakkabı bulmak bazen imkansız gibi gelir. Ama ne yapabilirsiniz ki? Hayat sahnesinde rolünüzü en iyi şekilde oynamak zorundasınız!
Şehir Mi Ayakkabıya Uyar, Ayakkabı Mı Şehre?
İstanbul’da hiçbir zemin sabit değildir; hele Fındıkzade gibi mahallelerde. Ama şaka bir yana, bu şehir ayakkabı seçiminizi sınamak için yaratılmış gibi. Minibüs durakları, yamuk sokak taşları, çat kapı yağan yağmur ve tahmin edin ne oluyor? İnce topuklarınız adeta “Kara Şimşek” dizisinde KITT gibi maceraya atılıyor.
Bir düşünün. Akşam koca bir hazırlık yapmışsınız. Kıyafet, makyaj, saçlar harika. Tam dışarı çıkarken kendinize diyorsunuz ki “Bugün şu yeni stilettolarımı giyeceğim ve Fındıkzade’nin divası olacağım!” Fakat adımınızı ilk sokağa attığınızda şöyle bir gerçekle yüzleşiyorsunuz: O taşlı yollar sizin düşmanınız!
Evet, İstanbul travestileri için ayakkabı seçimi tam bir meydan okuma. Hem şık görünmeli, hem konforlu, hem de hava şartlarına uygun olmalı. Tüm bunların arasında bir denge kurmaya çalışırken, bazen moda mı yoksa ayakta kalma yeteneğimiz mi daha önemli diye sorguluyoruz.
Hangi Ayakkabı Nerede Giyilmeli?
Bir travesti her zaman hazır ve pimpirikli olmalı, özellikle söz konusu ayakkabı olduğunda. Yanlış yerde yanlış ayakkabıyla boy göstermek, tüm havanızı söndürebilir. O yüzden, biraz “Stratejik Ayakkabı Rehberi” hazırlamaya ne dersiniz?
-
Taksim’in Gece Sokakları: Kim burada şık görünmek istemez ki? Ama yüksek topuklu stilettolarınızı bir daha düşünmek isteyebilirsiniz. Bunun yerine, platformlu topuk tercih edin. Hem gece ışıklarıyla uyum sağlar hem de yürürken dengede kalmanıza yardımcı olur.
-
Moda Sahilinde Keyif: Şık bir çorap bot ya da balerin stil ayakkabı bu bölgenin doğasına mükemmel uyum sağlar. Burada yürüyüş yumuşak, sokaklar temiz. Yani, biraz rahatlık şart.
-
Kadıköy’ün Hareketliliği: Kalabalık, yokuşlar ve her an yağmur ihtimali? Su geçirmez siyah çizmelerle gücünüzü gösterebilirsiniz.
-
Beyoğlu’nun Dar Sokakları: Özellikle İstiklal çevresindeki taşlı zeminde stil sahibiyim diye yürümek cesaret ister. Sportif yüksek tabanlı sneaker’lar böyle anlarda hayat kurtarır.
Ayakkabı Alışverişinin Sanatı
İstanbul travestileri için, ayakkabı alışverişi sizin için IKEA mobilyası kurmaktan zor olabilir. Hangi modeli seçmelisiniz? Duruşunuz, kombinleriniz, bütçeniz… Hepsi büyük bir karar mekanizmasını gerektiriyor. Ama bazen ayakkabıyı rafta görür görmez o aşk anını yaşarsınız. “Bu benim! Bakıştık ve kavrayarak anladım.” Ama işler her zaman göründüğü kadar basit olmuyor. Ayağınıza giyip Fındıkzade sokaklarında 10 dakika dolaştığınızda, o aşk yerini minik isyanlara bırakabilir. Çünkü gerçek şu ki, göründüğü kadar havalı olmayan birçok ayakkabı vardır.
İstanbul Travestisinin Ayakkabı Yaptırma Taktikleri
Şehrin bazı bölgelerinde kendi ayakkabınızı yaptırmak da bir seçenek. Beyazıt ve Kadıköy civarında tasarım yaptırabileceğiniz ustalar bulmak mümkün. Burada daha önceden sıkıntısını çektiğiniz her sorunu ustayla paylaşabilirsiniz. Örneğin, “Bak abi, basınca cart etmeyen ama zarafetin doruklarında bir şey istiyorum!” Demek bu kadar basit ama komik olabilir.
Ayakkabı ve İmaj
Unutmayın, ayaklarınız imajınızın tacıdır. Belki kırmızı, belki göz alıcı bir taşlı ayakkabı. Orası tam sizin zevkinize kalmış ama ne giyerseniz giyin içinde rahat ve kendiniz hissedin. Zira İstanbul’un her bir köşesinde çekici durabilmek bile ciddi efor istiyor.