Fındıkzade… Adı kulağa nostaljik bir semt gibi geliyor, değil mi? Bir zamanlar İstanbul’un eski ahşap evleri ve sokaklarında oynayan çocuklarıyla anılan bu mahalle, şimdilerde farklı hayatların kesiştiği bir kimlik kazanmış. Ama bugün Fındıkzade’ye farklı bir perspektiften bakacağız; bir travestinin gözünden, onun dünyasına dalacağız. Hadi kahvenizi alın ve Fındıkzade’nin renkli ara sokaklarında bir yolculuğa çıkalım.
Bir semtte yaşamış herkes bilir ki, oranın kokusu, sesi, dokusu bambaşkadır. Fındıkzade’nin ruhunu yaşamak için, burada yaşayan travesti bir bireyin penceresinden bakmak gibisi yok. Sıcakkanlılığından, ağzının tadını bilmesinden ve aynı zamanda hayatın tüm yükünü omuzlarında taşırken bile gülümseyişinden tanıyacağınız o kişi, adeta semtin modern bir anlatıcısıdır.
Fındıkzade’nin Gözde Mekânları ve Bir Travestinin Güncesi
Fındıkzade’yi bilenler, buranın oldukça yoğun bir tempoya sahip olduğunu kabul eder. Hastaneler, dershaneler, lokantalar, marketler… Ama peki, Fındıkzade bir travesti için ne ifade ediyor? Gözlerini bir sabah buraya açmış bir birey, mahalle hayatını nasıl deneyimliyor?
“Benimle muhabbete var mısın?” diye soruyor kahramanımız, elindeki demli çayı karıştırırken. E hadi bakalım, başlıyoruz! Çünkü her cümle başka bir hikaye, her detay başka bir pencere olacak.
Semtin Kendine Has Girdapları
Fındıkzade’nin kimi sokakları, genelde beyaz eşya mağazaları ve dönercilerle doludur. İlk bakışta biraz monoton görünebilir ama bu sokakların köşelerinde saklı hikayeleri vardır. Gece saatlerinde, belki biriyle tanışır ya da bir dostunla buluşursun. O andaki göz teması ya da samimiyetin tesadüf olmadığını anlarsın.
Ama eğlence tek başına bu anlamlara yetmez. Eğlencenin yanında gelen o mahalleli tavır var ya, işte o tamamen başka bir hikaye! Sokaktaki bakkal amcanın, “Yavrucuğum topukluların iyi ama şu merdivenlerden dikkatli in!” diye seslenişi… İşte böyle ayrıntılar, ne kadar farklı olursan ol, bu şehrin sıcaklığına bir kez daha şükretmeni sağlar.
Güçlü Tavır, Sıcacık Bir Sohbet
Mahallede bolca ayaküstü sohbet dönüyor. Burada insan ilişkileri adeta altın gibi! Travesti arkadaşımız Fındıkzade halkıyla kurduğu iletişimden şunu söylüyor:
“İlk taşındığımda mahalle beni garipsemişti ama birkaç hafta içinde yaşlı teyzeler, ‘Kızım, kızarmış ekmek yapıyorum, gel yemekte eşlik et!’ der oldu. İşte bu insanı hayatta tutan şey.”
Yani, bazen önyargıların üzerinden zamanla kocaman bir köprü inşa ediliyor.
Fındıkzade’nin Gece Köşeleri
Gerçek şu ki Fındıkzade, akşamüstleri ve geceleri bambaşka bir ruha bürünüyor. Her ne kadar hareket hiç eksik olmasa da, ara sokaklarda yürürken yalnızlık hissini yakalamak da mümkün. O anlarda, belki bir şişme topuklu ayakkabının sesi ya da bir kahkaha yankılanır. İşte o seslere kulak verirsen, o yolda kendine yeni bir dost da bulabilirsin.
Bir gün travesti arkadaşımız şöyle anlatıyor:
“Gece mekanından çıkmıştım, arkama baktım bir grup genç meraklı gözlerle izliyor. Önce korktum, sonra yanıma gelip ‘Abla selfie çekilebilir miyiz?’ dedi biri.” Demem o ki, sokaklar zorluklarla dolu olabilir ama bir o kadar da hayat doludur.
Avantaj ve Dezavantajların Dengesi
Avantajlar:
- Kabul ve Samimiyet: İnsanlar, başta önyargılı olsa da zamanla samimiyetten kaçınamıyor.
- Farklılıkla Güçlenmek: Travesti bir birey olarak kimliğini yaşarken, mahalledeki çeşitliliği tadını çıkarmak büyüleyicidir.
- Nostaljik Sıcaklık: Eski mahalle yapısı, bireyleri bir araya getiren güçlü bağlar oluşturur.
Dezavantajlar:
- Toplumsal Baskılar: Mahalle kültürü bazen bir “kapan” gibi hissedilebilir.
- Mahremiyet Eksikliği: Her geçen gün göz önünde olmak bazen yorucu hale gelir.
- Güvenlik Zorluğu: Geceleri mahallede yürümek zaman zaman tedirginliğe neden olabilir.
Fındıkzade’de Bir Travesti Olmak, Şehri Hissetmektir
Fındıkzade’de yaşam, İstanbul’un farklılıklarla yoğrulmuş ruhunu bir kez daha anlamak demek. Bu semtte bir travesti olmak sadece bireysel bir yolculuk değil, aynı zamanda toplumla bir etkileşim örneği. “Ben buradayım ve burası da bana ait,” diyebilmek…
Bir mahalleyi anlamak, onun sokaklarında kaybolmakla başlar. Travesti Fındıkzade, kendi hikayesinde sadece yaşadığı mahalleyle değil, bu şehrin karmaşası ve renkleriyle adeta bir harmoni içinde. Karnınız tok, ruhunuz hafif olsun. Biz gidiyoruz ama hayat Fındıkzade’nin dar sokaklarında yaşamaya devam ediyor!