Beşiktaş travesti varlığı

Beşiktaş Travesti Kadınların Gelecek Kaygısı Var mı?

Gelin, kahvemizi alalım ve Beşiktaş travesti dünyasını geleceğe uzanan bir perspektifte hem biraz esprili, hem de biraz ciddi bir dille konuşalım. Söz travestilere ve özellikle de Beşiktaş’ın büyülü sokaklarına geldiğinde akıllara ilk gelen şey nedir? Renkli bir yaşam, kocaman kahkahalar ve bolca cesaret. Ama işin iç yüzü her zaman öyle olmayabiliyor. Çünkü, Beşiktaş travestilerinin sırtlarında taşıdığı görünmez “gelecek yükü” yalnızca onlara değil, biraz da hepimize ders oluyor.

Beşiktaş ve Travesti Kültürü

Başlamadan önce biraz tabandan alalım, çünkü Beşiktaş’ın sokaklarında gezen bir travesti, bildiğiniz şekilde “bir birey” olmanın ötesinde aynı zamanda büyük bir toplumun temsilcisi. Beşiktaş, her şeyin birbirine karıştığı bir kazan gibi. Üniversiteliler, marjinal tipler, futbolcular, ressamlar, kargacık burgacık caddeler ve tabii ki travestiler. Karşılaşmadığımız ne varsa, Beşiktaş’ta illaki bir köşede bizi bekliyor.

Travestilerin Beşiktaş’ta bu kadar belirgin olmasının sebebi sadece buranın hoşgörü şehri olması değil. Bu civarda yaşam, bireylere biraz da olsa nefes alma alanı sunuyor. Kimin kim olduğu, ne yaptığı, nasıl göründüğü, Beşiktaş’ın dar caddelerinde kafa yorulacak son şey. İşte bu yüzden travesti arkadaşlarımız için Beşiktaş, hem bir yuva hem bir kale.

Ama Gelecek Endişesi Nedir ki?

İşte geldik yazımızın asıl kalbine. Herkesin bir gününü planlayıp, yarınını düşünerek uyandığı bu dünyada, Beşiktaş travestileri gerçekten de gelecekle ilgili ne düşünüyor?

Cevapları hemen büyük bir sosyal deney yapmışız gibi veremeyiz, ama birkaç sezgisel tahmin yürütmek mümkün. Haydi o zaman birkaç gri noktaya değinelim (renkli olmamıza ara verip geleceği konuşuyoruz sonuçta):

  1. İş ve Maddi Koşullar:
    Travesti bireylerin ayakta kalma mücadelesi, iş imkanlarının sınırlılığı nedeniyle kitlesel bir problem. Özellikle Türkiye’de belirli alanlarda ön yargılar halen çok güçlü. Beşiktaş’ta mahalle esnafı seni bilip tanıyorsa biraz şanslı sayılırsın. Ancak sabah uyandığında “kirayı nasıl ödeyeceğim?” sorusu kafada dönüyorsa, özgüven sallanır durur.

  2. Toplumsal Kabul Kaygısı:
    İster oturmuş ol ister spor salonundan çıktığın halde akşamüstü brokolini kıtlarken, günün sonunda herkesin hayali biraz da ait hissetmek değil mi? Ama iş, travestiler için biraz daha karışık oluyor. Beşiktaş nispeten açık fikirli bir yer olabilir ama “senin mahallen” bile bazen seni yargılar. Bu yargılar gelecekte azalacak mı, yoksa üzerine çökmeye devam mı edecek?

  3. Sağlıklı Yarınlar:
    Hiç düşündünüz mü, bir travesti için sağlık sistemine ulaşmak ne kadar “kolay”? Beşiktaş’ta en yakın aile hekimi bile bazen dört kişinin saçma bakışları kadar uzak hissedilir. Hele ki sürekli “hangi isimle randevu alsam, kendimi nasıl ifade etsem” endişesi ile yaşamak, zaten stres dolu bir yaşama ekstra yorgunluk ekler.

  4. Aşk ve Hayatta Yer Bulmak:
    Dünya dönüyor, Beşiktaş semasında martıların aşk çığlıkları yankılanıyor. Ama travestiler için romantik ilişkiler düşündüğümüz kadar basit mi? Hayır. Çoğu travesti birey, duygusal bağlarında bile yeterli desteği ya da eşit muameleyi bulamıyor. Bu da ileriye dönük umutlarına gölge düşürüyor.

Esprili Bir Perspektif… “Ya Buna da Güler Misin?”

Travestilerin gelecekteki durumu kara kalem çizilmiş karamsar bir tablo olmayabilir, değil de zaten. O kadar güçlüler ki, onların yanında geleceğin rüzgarının esiri olmak pek mümkün değil. Beşiktaş sokaklarından geçen her travesti aslında birer kara mizah ustası.

Ah Şair Evlenmesi Parkı’ndaki sabah yürüyüşlerinde şunu kendine soran bir travesti düşünün:

  • “Bugün Starbucks’taki barista yine bana adımı sormadan mı yazacak, yoksa bu sefer düz isim geçiyorum mu?”

Ya da sahil boyu yürürken kendini sorgulayan:

  • “Martılar tabii ki Beşiktaş’ın yıldızı, biz napalım yani? Travesti olsak bile Nasıl Superstar Olunmaz dersini cebimizden çıkarırız.”

Espri bir yana, bireysel duruşları o kadar net ki, Beşiktaş travestileri aslında zaman zaman çevresine bile “geleceği” öğretir. Uymanız gereken tek bir kural var:
Açık fikirli olmak yerine, anlayışlı olun.

Peki Çözüm? Geleceğe Yelken Demek!

Çözüm dendiğinde “Acaba sosyal reformları mı çok konuşmalıyız, yerel destek ağları mı oluşturmalıyız?” gibi sorular ortaya çıkabilir. Ama hepsinden önce travestilerin o özgün ortamda bile güçlü ayakta durabilmesi için toplumun temel saygı dinamiklerine ulaşması gerekiyor!

Biz?
Bloglar yazarken. Bilgiler paylaşırken. Empati kurmayı artırırken bir “cesur taşıyıcı dalga” olmuyor muyuz?

Beşiktaş travestileri, insanlar için bir semboldür; yaşamı kendi tarzında kıvıran, kendine yol açan, ama en önemlisi “olduğu gibi duran” bir simgedir. Gelecek mi? Endişeleri olacak, tıpkı herkes gibi. Fakat bu zorluklarla karşı karşıya kalmalarının tek anlamı var, o da daha güçlü bir gelecek.

Unutmayın, bu dünyada bir espriyle gülmek kadar bağ kuran bir dil az bulunur. Haydi Beşiktaş sokaklarında bazen gülümseyerek kalplerimizi kolaylaştıralım!

Scroll to Top